YKS Tercih Maratonu Başladı: Uzmanlardan Stratejik Tercih Listesi İçin Altın Değerinde Tavsiyeler
YKS sonuçlarının açıklanmasıyla başlayan bu heyecanlı ama bir o kadar da karmaşık tercih döneminde, doğru adımları atmak geleceğiniz için büyük önem taşıyor. Bu yazı, adayların en sık sorduğu "Kusursuz liste nasıl hazırlanır?" sorusuna pratik bir yanıt veriyor. Puana değil, neden başarı sırasına odaklanmanız gerektiğini net bir dille açıklarken, "ölü tercih" efsanesini çürüterek gereksiz kaygıları ortadan kaldırıyor. Hayalleriniz, gerçekçi hedefleriniz ve garanti tercihlerinizi içeren dengeli bir listeyi nasıl oluşturacağınıza dair somut bir yol haritası sunarak bu maratonda size rehberlik etmeyi amaçlıyor.
BLOG
Ozan Ali Arslan
7/19/20254 min read
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte milyonlarca öğrenci ve ailesi için hayatlarının en önemli kararlarından birini verecekleri heyecanlı ve bir o kadar da stresli tercih maratonu resmen başladı. Bu dönemde yapılacak doğru bir strateji, adayın aldığı puandan en verimli şekilde faydalanmasını sağlarken, bilinçsizce yapılan hatalar ise büyük hayal kırıklıklarına yol açabiliyor. Uzmanlar, adayların bu süreçte soğukkanlı olmaları, söylentilere kulak asmamaları ve tamamen kendi öncelikleri ile gerçekçi verilere dayalı bir liste oluşturmaları gerektiği konusunda hemfikir. Peki, kusursuza yakın bir tercih listesi nasıl hazırlanır? İşte adım adım stratejik tercih rehberi.
Tercih Listesinin Temel Kuralı: Puana Değil, Başarı Sırasına Odaklanın
Tercih döneminde adayların yaptığı en yaygın hataların başında, YKS puanını birincil kriter olarak almak geliyor. Oysa ki tercihlerin tek ve en önemli belirleyicisi adayın ilgili puan türündeki başarı sıralamasıdır. Üniversite programlarının taban puanları, her yıl sınava giren adayların genel başarı düzeyine ve o yılki soruların zorluk derecesine göre önemli ölçüde değişiklik gösterebilir. Örneğin, bir yıl 450 puanla öğrenci alan bir bölüm, sınavın daha kolay olduğu bir sonraki yıl 465 puanla kapatabilir. Bu durum, sadece puana bakarak tercih yapan bir adayın yanılmasına neden olur. Ancak başarı sıralamaları, puanlara kıyasla çok daha istikrarlı bir veridir. Bir bölüm, önceki yıl 20.000'inci sıradan öğrenci aldıysa, bu yıl da yaklaşık olarak bu sıralamalardan öğrenci alacaktır. Bu nedenle adaylar, kendi başarı sıralamalarını, istedikleri bölümlerin geçtiğimiz yılki taban başarı sıralamaları ile karşılaştırmalıdır. ÖSYM tarafından yayınlanan tercih kılavuzları ve YÖK Atlas gibi resmi kaynaklar, bu karşılaştırmayı yapmak için en güvenilir platformlardır.
Şehir Efsanesi 'Ölü Tercih' ve Doğru Sıralama Mantığı
Tercih döneminin en çok kaygı yaratan kavramlarından biri de "ölü tercih" söylentisidir. Bu kavrama göre, çok istenen ancak sıralamanın çok üstünde olan bir bölümü ilk sıralara yazmak, daha düşük sıralamadaki ama gelme ihtimali olan bölümlere yerleşme şansını yok eder. Bu bilgi, tamamen yanlıştır ve ÖSYM'nin yerleştirme mantığına aykırıdır. Yerleştirme sistemi şu şekilde işler: Sistem, adayın tercih listesini birinci sıradan okumaya başlar. Eğer adayın sıralaması birinci tercihindeki programa yetiyorsa, aday oraya yerleştirilir ve listenin geri kalanına bakılmaz. Eğer yetmiyorsa, sistem ikinci tercihe geçer ve aynı kontrolü yapar. Bu işlem, aday bir programa yerleşene veya 24 tercih hakkının tamamı tükenene kadar devam eder. Dolayısıyla, bir adayın 10. sıraya yazdığı bir tercih, 9. sıraya yazdığı tercihin sıralaması yetmediği için elenmesi durumunda devreye girer. Yani üst sıralara yazılan ve gelme ihtimali düşük olan "hayal" tercihleri, adayın alt sıralardaki "gerçekçi" tercihlerine yerleşme olasılığını kesinlikle ortadan kaldırmaz. Bu nedenle adaylar, listelerini oluştururken tek bir kritere bağlı kalmalıdır: En çok istedikleri bölümden, en az istedikleri bölüme doğru sıralama yapmak.
Geniş Bir Yelpaze Oluşturun: Hayaller ve Gerçekler Aynı Listede
İdeal bir tercih listesi, farklı başarı sırası dilimlerinden bölümleri içermelidir. Uzmanlar genellikle üç katmanlı bir liste yapısı önermektedir. Listenin ilk sıralarına, adayın kendi başarı sıralamasının bir miktar üzerindeki "hayal" olarak nitelendirilebilecek birkaç bölüm yazılabilir. Örneğin, başarı sıranız 30.000 ise, 20.000-25.000 bandındaki birkaç bölümü listenin en başına eklemekten çekinmemelisiniz. Listenin en geniş ve önemli kısmını ise adayın kendi başarı sıralamasına yakın veya tam olarak denk gelen "gerçekçi" tercihler oluşturmalıdır. 30.000 sıralaması olan bir aday için bu bölüm, 28.000 ile 40.000 arasındaki programları kapsayabilir. Bu, yerleşme ihtimalinin en yüksek olduğu aralıktır. Son olarak, listenin son sıralarında mutlaka bir "güvenlik ağı" oluşturulmalıdır. Bu da adayın kendi sıralamasının oldukça altındaki, yerleşmenin neredeyse garanti olduğu birkaç bölümü eklemek anlamına gelir. 30.000'deki bir aday için 50.000-60.000 bandındaki birkaç bölüm, açıkta kalma riskini tamamen ortadan kaldıracaktır. Bu strateji, hem adayın hayallerini kovalamasına olanak tanır hem de gerçekçi bir yerleşme planı sunar.
Sadece Sıralamaya Değil, Üniversiteye de Yakından Bakın
Tercih yapmak, sadece bir bölüm sıralaması yapmak değildir; aynı zamanda en az dört yıl boyunca eğitim alınacak, yaşanacak ve bir kariyerin temellerinin atılacağı kurumu seçmektir. Bu nedenle adayların, sıralaması tutan her bölümü listelerine eklemeden önce o üniversite ve bölüm hakkında derinlemesine bir araştırma yapması kritik öneme sahiptir. Araştırılması gereken ilk konu, bölümün akademik kadrosudur. Profesörlerin, doçentlerin uzmanlık alanları nelerdir? Kaç tane tam zamanlı öğretim üyesi bulunmaktadır? İkinci olarak, bölümün ders programı incelenmelidir. Sunulan zorunlu ve seçmeli dersler, adayın ilgi alanlarına ve kariyer hedeflerine uygun mu? Program, teorik bilgi ile pratik uygulamaları dengeli bir şekilde sunuyor mu? Staj imkanları, laboratuvar olanakları, uluslararası değişim programları (Erasmus vb.) ve çift anadal veya yandal programları gibi fırsatlar da mutlaka değerlendirilmelidir. Üniversitenin bulunduğu şehrin sosyal ve ekonomik koşulları, yurt ve barınma imkanları, kampüs hayatının canlılığı gibi faktörler de öğrencinin genel memnuniyetini doğrudan etkileyecektir. YÖK Atlas platformu, bu bilgilerin tamamına tek bir yerden ulaşmak için paha biçilmez bir kaynaktır. Adaylar, bu platformu kullanarak üniversiteleri ve bölümleri objektif verilerle karşılaştırabilirler.